Evin Arsasının Alımı

Damga Pulunun Üzerindeki Tarih: 05 Kasım 1953

1986 yılında Kaman Belediyesi tarafından açık pazar yeri tesis edilmek üzere istimlak edilen bahçeli evimizin hikayesini belgeleriyle birlikte anlatmaya devam edeceğim. 01 Şubat 1999 Cuma günü sevgili babam Aziz Altun'u kaybettikten sonra, daha önce de incelediğim ve yerine koyduğum ondan kalan evrakları tekrar inceledim ve bu belgelerin ışığında söz konusu evin arsasının nasıl ve ne şekilde kimlerden satın alındığını anlatmakla bir evin hikayesine geçebiliriz.

Arsa, Kaman ilçesi Orta Mahallesinde; Doğusu Mahmut varisleri, Batısı yol, Kuzeyi Hanifi Gönç, Güneyi Hasan Tekin ile çevrili ve bir dönüm alanı olmakla birlikte iki bin Türk lirasına satın alındığına ilişkin senedin örneği yukarıda olup, aslını muhafaza etmekteyiz.

Gelelim, söz konusu arsanın kimler arasında alınıp satıldığına. Arsanın asıl sahibi Abdurrahman Köseoğlu olup, Abdurrahman'ın hiç çocuğu olmadığı için senet, Abdurrahman varislerinden Arif oğlu Nazır Köseömür, Ali oğlu Lütfi Köseömür, Arif oğlu Mehmet Köseömür ve yine Arif oğlu Hasan Hüseyin Köseömür tarafından imzalanmıştır. 


Arsanın alıcıları ise, İbrahim oğlu Servet Altun, Aziz Altun ve İsmet Altun 'dur. Bu alış verişin şahitleri ise: Gaffar mahallesinden Duran Bahat, Hacıpınar mahallesinden Lütfi Piri ve Çiftlikli mahallesinden İsmail Özel olup, senet bu şahitler tarafından 05 Kasım 1953 tarihinde imzalanmıştır. 

Arsanın hudutları tarif edilirken, arsanın  kuzeyinde  Hanifi Gönç'ün varlığından bahsedilince ortaya şöyle bir durum çıkıyor. Hanifi Gönç,  annem Gülsüm'ün babasıdır. Hanifi dedem, kendi evinin arsasını Abdurrahman Köseğiu'ndan bizden önce mi satın aldı? Bu duruma göre Hanifi dedem bu arsaya bizden önce gelmiş yerleşmiş. Bu konuyu büyüklerimizle hiç konuşmadık. Konuşulduysa da not alınmadğı ve önemsenmediği için unutulmuş olabilir. 

Arsanın senedi 5 Kasım 1953 tarihinde düzenlenmiş olup, demek ki evin inşaatına da bu tarihten sonra başlanmış. Ben 08 Nisan 1955 tarihinde doğdum ve bu eve bebek olarak gelmişim. Buradan şöyle bir inşaat başlama ve bitiş tarihleri ortaya çıkıyor. Evin inşaatı 1953-1955 tarihleri arasında yapılıp bitiriliyor. Bu konuyu da rahmetlik babam ve annem ile sohbet esnasında mutlaka sormuşuzdur. Ancak, o zamanlar henüz ufkumuz açık değildi. İnsan bazı bilgi ve belgelerin kıymet-i harbiyesini çok sonradan yani ufku açıldıktan sonra idrak ediyor. O zaman da iş işten geçiyor. 

Belki merak etmişinizdir. O zamanlar tapu yokmuydu da gayrimenkuller böyle senetlerle alınıp satılıyordu. Tapu vardı, fakat tapu kütüğünde kayıt altına alınmamış gayrimenkuller o zaman böyle senetlerle alınıp satılıyormuş. 

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Tarihsel Gelişimi
Ülkemizde ilk Tapu Teşkilatı 21 Mayıs 1847 tarihinde Defterhane-i Amire Kalemi adıyla kurulmuş ve Cumhuriyete kadar çeşitli isimler altında görevini sürdürmüştür.

Tesis edilen ilk kayıtlar tamamen mülkiyete ve tapu işlemlerine yönelik olmuş ve bu dönemlerde hiçbir harita çalışması, kadastro tesisi ve güncelleştirilmesi konusunda da bir çalışma yapılmamıştır.

Cumhuriyetin kurulmasından sonra bağımsız bir tapu teşkilatının oluşturulması konusu; özel bir dal olması, bu hususta özel bir deneyim gerektirmesi ve kapsamının genişliği sebepleriyle önem kazanmıştır.

Bunun üzerine 1924 yılında Tapu Umum Müdürlüğü Teşkilatı kurulmuştur. Bu teşkilat bünyesine 1925 yılında 658 sayılı Kanunla kadastro birimi ilave edilmiştir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bugünkü yapısı ve hedefleri 29 Mayıs 1936 tarih ve 2997 sayılı Kanunla belirlenmiş olup Teşkilat, Maliye Bakanlığına bağlanmıştır. Daha sonra, 7 Temmuz 1939 tarihinde Adalet Bakanlığına bağlanmış ve nihayet taşıdığı önem ve bağımsızlığı göz önüne alınarak 10 Ağustos 1951 tarihinde Başbakanlığa bağlanmıştır. 22 Kasım 2002 Tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlanmıştır. 08 Temmuz 2011 tarihinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlanmıştır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar